HAYATIMIZ-ANKET
FORUM SİTEMİZDEN FAYDALANMAK ICIN KAYIT OLMALISINIZ FORUM SİTEMİZ ÇOK AMAÇLI OLUP SİZ DEĞERLİ DOSTLARA HEYECAN YARATMAKTADIR

Join the forum, it's quick and easy

HAYATIMIZ-ANKET
FORUM SİTEMİZDEN FAYDALANMAK ICIN KAYIT OLMALISINIZ FORUM SİTEMİZ ÇOK AMAÇLI OLUP SİZ DEĞERLİ DOSTLARA HEYECAN YARATMAKTADIR
HAYATIMIZ-ANKET
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
YÖNETİCİ
 Kapı
 Indeks
 Üye Listesi
 Profil
 SSS
 Arama
En son konular
» FİLİSTİNE DESTEK
Başbakan'ın haklı çıkışı   24 ŞUBAT 2010 EmptyÇarş. Haz. 02, 2010 8:06 pm tarafından hayatimizanket

» Facebook'un Google'ı bitirme planı
Başbakan'ın haklı çıkışı   24 ŞUBAT 2010 EmptyC.tesi Nis. 24, 2010 2:12 pm tarafından hayatimizanket

» Nihat Genç bombaladı
Başbakan'ın haklı çıkışı   24 ŞUBAT 2010 EmptyC.tesi Nis. 24, 2010 1:49 pm tarafından hayatimizanket

» Galatasaray- Bursaspor 82. randevuda
Başbakan'ın haklı çıkışı   24 ŞUBAT 2010 EmptyC.tesi Nis. 24, 2010 1:44 pm tarafından hayatimizanket

» Jet Fadıl Almanya'da
Başbakan'ın haklı çıkışı   24 ŞUBAT 2010 EmptyC.tesi Nis. 24, 2010 1:33 pm tarafından hayatimizanket

» Amatör Sporlar Güney Amerika şanssız geldi
Başbakan'ın haklı çıkışı   24 ŞUBAT 2010 EmptyPerş. Mart 11, 2010 3:04 pm tarafından hayatimizanket

» Amerikan çalımı 10 MART 2010 ÇAR 01:25
Başbakan'ın haklı çıkışı   24 ŞUBAT 2010 EmptyÇarş. Mart 10, 2010 8:41 am tarafından hayatimizanket

» Geç mi kaldım? 10 MART 2010 ÇAR 01:55
Başbakan'ın haklı çıkışı   24 ŞUBAT 2010 EmptyÇarş. Mart 10, 2010 8:30 am tarafından hayatimizanket

» Güvenliğimiz için 10 MART 2010 ÇAR 01:20
Başbakan'ın haklı çıkışı   24 ŞUBAT 2010 EmptyÇarş. Mart 10, 2010 7:49 am tarafından hayatimizanket

» “HSYK, hakim ve savcı bağımsızlığını tehdit ediyor” 10 MART 2010 ÇAR 00:09
Başbakan'ın haklı çıkışı   24 ŞUBAT 2010 EmptyÇarş. Mart 10, 2010 7:43 am tarafından hayatimizanket

» Depremzedeler soğukla mücadele ediyor 10 MART 2010 ÇAR 00:12
Başbakan'ın haklı çıkışı   24 ŞUBAT 2010 EmptyÇarş. Mart 10, 2010 7:39 am tarafından hayatimizanket

» Şemdinli’de yine mayın 1 asker daha şehit 10 MART 2010 ÇAR 00:05
Başbakan'ın haklı çıkışı   24 ŞUBAT 2010 EmptyÇarş. Mart 10, 2010 7:35 am tarafından hayatimizanket

» Dünyanın En Büyük 3. Tohum Gen Bankası Açıldı
Başbakan'ın haklı çıkışı   24 ŞUBAT 2010 EmptyPtsi Mart 08, 2010 4:17 am tarafından hayatimizanket

» AK PARTi GRUP TOPLANTISI 02.03.2010
Başbakan'ın haklı çıkışı   24 ŞUBAT 2010 EmptyPtsi Mart 08, 2010 4:14 am tarafından hayatimizanket

» Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Kuruluş Yıldönümü
Başbakan'ın haklı çıkışı   24 ŞUBAT 2010 EmptyPtsi Mart 08, 2010 4:13 am tarafından hayatimizanket

» Türk Patent 2009 Ödül Töreni Başbakan Erdoğan:"Dünya Küçülüyor, Fakat Türkiye Büyüyor"
Başbakan'ın haklı çıkışı   24 ŞUBAT 2010 EmptyPtsi Mart 08, 2010 4:09 am tarafından hayatimizanket

» ****** Havaalanı'nda yangın
Başbakan'ın haklı çıkışı   24 ŞUBAT 2010 EmptyPtsi Mart 08, 2010 3:00 am tarafından hayatimizanket

» Linçten nasıl kurtuldular?
Başbakan'ın haklı çıkışı   24 ŞUBAT 2010 EmptyPtsi Mart 08, 2010 2:56 am tarafından hayatimizanket

» Kara kış geri geldi
Başbakan'ın haklı çıkışı   24 ŞUBAT 2010 EmptyPtsi Mart 08, 2010 2:47 am tarafından hayatimizanket

» Mary Wollstonecraft, İnsan Hakları ve Kadın Hakları Üzerine 04/03/2010
Başbakan'ın haklı çıkışı   24 ŞUBAT 2010 EmptyPtsi Mart 08, 2010 2:38 am tarafından hayatimizanket

» Diyarbakır’da yüksek gerilim 07 MART 2010 PAZ 02:25
Başbakan'ın haklı çıkışı   24 ŞUBAT 2010 EmptyPtsi Mart 08, 2010 1:53 am tarafından hayatimizanket

» İstanbul’un 'Miras'ı okurlarla 07 MART 2010 PAZ 00:40
Başbakan'ın haklı çıkışı   24 ŞUBAT 2010 EmptyPtsi Mart 08, 2010 1:50 am tarafından hayatimizanket

» Dalıştan Ertuğrul Fırkateyni çıktı 07 MART 2010 PAZ 00:45
Başbakan'ın haklı çıkışı   24 ŞUBAT 2010 EmptyPtsi Mart 08, 2010 1:47 am tarafından hayatimizanket

» ‘Kayıp Ruhlar Kıraathanesi’ kitabının yazarı Recep Şükrü Güngör Şiir şah, hikâye vezir 08 MART 2010 PZT 00:30
Başbakan'ın haklı çıkışı   24 ŞUBAT 2010 EmptyPtsi Mart 08, 2010 1:44 am tarafından hayatimizanket

» Kilise’nin gençlik sorumlusuydu, sorularının cevabını İslam’da buldu ‘O Müslüman’ı gördüm ve İslam’a döndüm’ 07 MART 2010 PAZ 00:00
Başbakan'ın haklı çıkışı   24 ŞUBAT 2010 EmptyPtsi Mart 08, 2010 1:40 am tarafından hayatimizanket

» Hava sıcaklıklarında önemli değişim 07 MART 2010 PAZ 15:32
Başbakan'ın haklı çıkışı   24 ŞUBAT 2010 EmptyPtsi Mart 08, 2010 1:34 am tarafından hayatimizanket

» AGD Genel Başkanı İlyas Tongüç Medeniyetimizin lügatında soykırım yok 08 MART 2010 PZT 01:05
Başbakan'ın haklı çıkışı   24 ŞUBAT 2010 EmptyPtsi Mart 08, 2010 1:30 am tarafından hayatimizanket

» Saadet Partisi Kadın Kolları Genel Başkanı Ayşenur Tekdal’dan Kadınlar Günü mesajı “Kadın artık reklam ve sömürü aracı olarak kullanılmasın” 08 MART 2010 PZT 01:10
Başbakan'ın haklı çıkışı   24 ŞUBAT 2010 EmptyPtsi Mart 08, 2010 1:27 am tarafından hayatimizanket

» Kaostan çıkış reçetesi 08 MART 2010 PZT 01:15
Başbakan'ın haklı çıkışı   24 ŞUBAT 2010 EmptyPtsi Mart 08, 2010 1:24 am tarafından hayatimizanket

» Rezil Oyun Bitsin Artık 08 MART 2010 PZT 01:20
Başbakan'ın haklı çıkışı   24 ŞUBAT 2010 EmptyPtsi Mart 08, 2010 1:21 am tarafından hayatimizanket

» O da insan! 7 Mart 2010, Pazar
Başbakan'ın haklı çıkışı   24 ŞUBAT 2010 EmptyPaz Mart 07, 2010 8:08 am tarafından hayatimizanket

» USF-1 Formula'dan çekildi 04 Mart 2010 Perşembe 15:07
Başbakan'ın haklı çıkışı   24 ŞUBAT 2010 EmptyPaz Mart 07, 2010 7:52 am tarafından hayatimizanket

» Schumacher heyecanla bekliyor 06 Mart 2010 Cumartesi 21:23
Başbakan'ın haklı çıkışı   24 ŞUBAT 2010 EmptyPaz Mart 07, 2010 7:50 am tarafından hayatimizanket

» Sağlam olaylı maçı değerlendirdi 07 Mart 2010 Pazar 00:00
Başbakan'ın haklı çıkışı   24 ŞUBAT 2010 EmptyPaz Mart 07, 2010 7:44 am tarafından hayatimizanket

» Trabzonspor son dakikalarda coştu 07 Mart 2010 Pazar 00:01
Başbakan'ın haklı çıkışı   24 ŞUBAT 2010 EmptyPaz Mart 07, 2010 7:41 am tarafından hayatimizanket

» Diyarbakırlı eski futbolcu acı konuştu 07 Mart 2010 Pazar 00:01
Başbakan'ın haklı çıkışı   24 ŞUBAT 2010 EmptyPaz Mart 07, 2010 7:38 am tarafından hayatimizanket

» İstanbul Park'ta Mutlu Son 06.03.2010 12:06:00
Başbakan'ın haklı çıkışı   24 ŞUBAT 2010 EmptyPaz Mart 07, 2010 7:27 am tarafından hayatimizanket

» Müslüman mucidler nerede? 07 MART 2010 PAZ 02:45
Başbakan'ın haklı çıkışı   24 ŞUBAT 2010 EmptyPaz Mart 07, 2010 6:47 am tarafından hayatimizanket

» Kadınlar diri diri gömülüyor! 07 MART 2010 PAZ 02:50
Başbakan'ın haklı çıkışı   24 ŞUBAT 2010 EmptyPaz Mart 07, 2010 6:45 am tarafından hayatimizanket

» Kapitalizmin dini imanı paradır 07 MART 2010 PAZ 02:55
Başbakan'ın haklı çıkışı   24 ŞUBAT 2010 EmptyPaz Mart 07, 2010 6:43 am tarafından hayatimizanket

» Bakan bombaladı: "Halkımız rezaleti canlı izledi"
Başbakan'ın haklı çıkışı   24 ŞUBAT 2010 EmptyPaz Mart 07, 2010 5:14 am tarafından hayatimizanket

» ******: "Açılımlar iflas etmiştir..."
Başbakan'ın haklı çıkışı   24 ŞUBAT 2010 EmptyPaz Mart 07, 2010 5:04 am tarafından hayatimizanket

» AİHM'den KKTC lehine tarihi karar
Başbakan'ın haklı çıkışı   24 ŞUBAT 2010 EmptyPaz Mart 07, 2010 5:01 am tarafından hayatimizanket

» Mescidi Aksa’yı bekleyen büyük tehlike 06 MART 2010 CMT 11:16
Başbakan'ın haklı çıkışı   24 ŞUBAT 2010 EmptyPaz Mart 07, 2010 3:11 am tarafından hayatimizanket

» Trabzonspor 1 G.Birliği 1 CANLI 06 Mart 2010 Cumartesi 18:38
Başbakan'ın haklı çıkışı   24 ŞUBAT 2010 EmptyC.tesi Mart 06, 2010 7:58 pm tarafından hayatimizanket

» "Tarih yeniden yazılıyor" 06 Mart 2010 Cumartesi 12:04
Başbakan'ın haklı çıkışı   24 ŞUBAT 2010 EmptyC.tesi Mart 06, 2010 7:48 pm tarafından hayatimizanket

» Diyabakır'da olaylı maç 06 Mart 2010 Cumartesi 15:20
Başbakan'ın haklı çıkışı   24 ŞUBAT 2010 EmptyC.tesi Mart 06, 2010 7:43 pm tarafından hayatimizanket

» Emniyet amirine tutuklama 06 Mart 2010 Cumartesi 11:01
Başbakan'ın haklı çıkışı   24 ŞUBAT 2010 EmptyC.tesi Mart 06, 2010 7:39 pm tarafından hayatimizanket

» Trakya'da kar yağışı başladı 06 Mart 2010 Cumartesi 12:50
Başbakan'ın haklı çıkışı   24 ŞUBAT 2010 EmptyC.tesi Mart 06, 2010 7:25 pm tarafından hayatimizanket

» HÜKÜMET'İ UYARDI 05/03/2010 / 17:30
Başbakan'ın haklı çıkışı   24 ŞUBAT 2010 EmptyCuma Mart 05, 2010 9:15 pm tarafından hayatimizanket

Galeri


Başbakan'ın haklı çıkışı   24 ŞUBAT 2010 Empty
Reklam
Free Search Engine Submission
Free Search Engine Submission

Search Engine Optimization and SEO Tools
Mayıs 2024
PtsiSalıÇarş.Perş.CumaC.tesiPaz
  12345
6789101112
13141516171819
20212223242526
2728293031  

Takvim Takvim

HAKKIMIZDA
HAYATIMIZ-ANKET FORMU İnternet sektörünün dinamik yapısı içinde en iyi hizmeti en uygun koşullarda sağlayabilmek amacıyla altyapı çalışmalarına büyük önem göstererek, sektörde yenilik ve teknoloji kullanımı konusunda öncü olmayı ilke edinen bir Bilişim, Tasarım ve Yazılım geliştiricisidir. Bugün bulunduğu konum itibariyle HAYATIMIZ-ANKET FORMU sorumluluk ve yükümlülüklerinin bilincindedir. Kaliteyi ilke alan bir anlayışla geleceğe daha güvenle bakabilmekte ve üstlendiği tüm projeleri büyük başarılar göstererek sonuçlandırabilmektedir. HAYATIMIZ-ANKET FORMU n amacı bireysel ve kurumsal müşterilerinin yaşamını kolaylaştırmak, tanıtımlarını en uygun-doğru ve etkili şekilde yapmak, yeni dünyalara açılmalarını sağlamak, bilgiye ulaşmada önlerine çıkabilecek engelleri ortadan kaldırmak, çağdaş dünyanın en önemli iletişim ve etkilişim aracı haline gelen İnternet' te yapılabilecekler konusunda onlara yol göstermek ve yanlarında olmaktır. HAYATIMIZ-ANKET FORMU İnternet konusunda çok geniş çalışma alanına, hizmet ve ürün yelpazesine sahip bir kuruluştur. Bu hizmetler haber , yayın, anket ,forum ,video , magazin , gündelik haber , spor haberleri ,motor sporları, web sayfalarının tasarım, Datacenter, reklam hizmetleri vb. HAYATIMIZ-ANKET FORMU evrak işleri başlıkları altında toplanabilir. Verdiğimiz hizmetlerimizle ilgili daha geniş bilgiyi ilgili konu başlıkları altındaki sayfalarımızdan edinebilirsiniz.

Başbakan'ın haklı çıkışı 24 ŞUBAT 2010

Aşağa gitmek

Başbakan'ın haklı çıkışı   24 ŞUBAT 2010 Empty Başbakan'ın haklı çıkışı 24 ŞUBAT 2010

Mesaj tarafından hayatimizanket Perş. Mart 04, 2010 2:10 am

Avrupa Parlâmentosu (AP) 10 Şubat 2010 tarihinde AB'nin 2009 Türkiye İlerleme Raporu hakkında bir karar kabul etti.

Başbakan'ın haklı çıkışı   24 ŞUBAT 2010 Basbakan-in-hakli-cikisi-medium-0

Kararda, Türkiye'nin Ortaklık Anlaşmasına Ek Protokolü 4 yıldır uygulamaması hakkında üzüntü beyan edilmekte ve bir an önce uygulanması istenmektedir. Türkiye'ye ve diğer ilgili Taraflara Ada'daki müzakereleri aktif biçimde desteklemeleri çağrısında bulunulmaktadır. Türkiye'den, kuvvetlerini Kıbrıs'tan çekmeye başlaması; Ada'da yerleşik Türk vatandaşları konusunu ele alması ve Magosa'nın kapalı kesimine yasal sakinlerinin dönmelerine imkân vermesi talep edilmektedir. Bu suretle Türkiye'nin müzakere süreci için müsait bir havanın yaratılmasını kolaylaştırmış olacağı belertilmektedir. Ayrıca, "Kıbrıs Cumhuriyeti'nin" namına Doğu Akdeniz'de petrol arayan sivil gemilere yapılan engellemeleri durdurması için Türkiye'ye çağrı yapılmaktadır.

Kararda, Türkiye ile Yunanistan arasındaki ilişkiler alanına giren konularda da talepler yer almaktadır. Bu çerçevede, Yunanistan'ın Ege'de karasularını genişletmesini "savaş sebebi" (casus belli) sayan kararı iptal etmesi için TBMM'ye çağrıda bulunulmakta ve Türk Hükümeti'nden Yunan hava sahasının ihlâllerine son verilmesi istenmektedir. "Ekümenik Patrik'in" hukukî statüsü hakkında engellerle karşılaştığı iddia edilerek, kaygı dile getirilmekte ve "Ruhban Okulu'nun" açılması ve Patrik'in "Ekümenik" sıfatını kullanmasına izin verilmesi talep edilmektedir.

Başbakan Sayın Erdoğan AB Büyükelçileri için 11 Şubat 2010 günü düzenlenen yemekte yaptığı konuşmada, AP'nin kararını, özellikle, Kıbrıs konusuna ilişkin içeriği sebebiyle eleştirmiş; Türkiye'nin ve KKTC'nin çözüm çabalarındaki olumlu tutum ve davranışlarını görmediği için de "Bu AP kör müdür, Allah aşkına!" diyerek tepkisini dile getirmiş. Karar Türkiye Dışişleri Bakanlığı tarafından da bir açıklamayla eleştirilmiştir.

Daha önce de Başbakan Sayın Erdoğan'ın 3 Şubat günü bir düşünce kuruluşunda yaptığı konuşmada, Kıbrıs Rum Tarafı'nın olumsuz tutumlarından söz ettiği; Hristofyas'ın Kıbrıs konusundaki görüşleri ve davranışları bakımından Papadopoulos'dan farklı olmadığını belirttiği ve "hepsi aynı değirmenden çıktıkları için mamul olarak fark etmiyor" şeklinde konuştuğu basında yer almıştır. Başbakan Erdoğan ve Dışişleri Bakanlığı AP'nin kararına tepki göstermekte haklıdırlar. Bu tepkilerin Türk halkının hissiyatına da tercüman olduğu görüşündeyiz.

Başbakan'ın Hristofyas'ın Kıbrıs konusunda Papadopulos'tan farklı olmadığına dair tespiti de doğrudur. Gerçekten de, Kıbrıs Rum Liderleri, Makarios'dan başlayarak, sırasıyla, Kiprianou, Vassiliou, Klerides, Papadopoulos ve Hristofyas, hepsi Kıbrıs konusunda söylemleri ve eylemleri bakımından birer Elen milliyetçisidirler. Aynı değirmenden çıktıkları için 2003 yılında Hristofyas'ın partisi AKEL Papadopulos'un seçilmesi için destek vermiştir. 2004'de de AKEL Annan Plânı'nın reddedilmesi için Papadopulos'un partisi DİKO ile beraber hareket etmiştir.

Bununla beraber, belirtmemiz gerekir ki, uluslararası toplumun Kıbrıs konusunda gerçekleri görme yeteneğinden yoksun bulunduğu ilk defa olarak AP'nin bu son kararıyla belli olmuş değildir.

Başta BM Güvenlik Konseyi olmak, uluslararası siyasetin başoyuncularının Kıbrıs'la ilgili gerçekleri görme; Türk Tarafı'nın dile getirdiği gerçekleri duyma; Kıbrıslı Türklerin ve Türkiye'nin lehine olan olayları hafızada saklama yeteneklerinden yoksun bulundukları, Kıbrıslı Rumların Yunanistan'ın desteğiyle 21 Aralık 1963'de Ada'da Kıbrıslı Türklere karşı başlattıkları "etnik temizlik" hareketinden bu yana bilinmektedir. Mensubu olduğumuz kuşak, bunları, olayları yaşayarak ve olaylardan dersler alarak öğrenmiştir.

Kıbrıs Türk halkına karşı kuvvet kullanarak 1960 "Kıbrıs Cumhuriyeti'ni" yıkan ve böylece Kıbrıs sorununu yaratan Kıbrıslı Rumların oluşturduğu yönetimi, BM Güvenlik Konseyi, Ada'daki Türkleri de temsil eden "Hükûmet" olduğunu haksız biçimde 1964 başında kabul etmiştir. Böylece, Kıbrıslı Rumlar daha o zaman Ada'da çözüme ihtiyaç duymaz ve çözümsüzlükten rahatsız olmaz bir konuma getirilmişlerdir.

Yunanistan, 1964'de Kıbrıs'a gizlice 20 bin asker soktu
Şimdiki Yunanistan Başbakanı'nın dedesi olan dönemin başbakanı George Papandreu tarafından uygulandığı ve babası eski başbakan Andreas Papandreu tarafından "Namlunun Ucundaki Demokrasi" isimli kitabında ifşa edildiği üzere, Yunanistan, 1964 Haziran'ında Kıbrıs'a gizlice yirmi bin askerini sokmuştur. Dönemin ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı George Ball, Rumlarım sebebiyet verdiği hadiselerle ilgili olarak bölgede temaslarda bulunmuş ve Rumların sorumluluğunu tespit etmiştir. Yine de, ABD Başkanı Johnson Türkiye'nin antlaşmalardan doğan müdahale hakkını önlemek için 5 Haziran 1964'de Başbakan İnönü'ye ültimatom mahiyetinde bir mektup göndermiştir. Türkiye'nin askerî müdahalesini engellemek maksadıyla hazır duruma geçen ABD'nin Akdeniz'deki 6. filosu, nedense, Yunanistan'ın Ada'ya bu asker ve silâh sevkıyatını farkedememiştir!

1974 yılında Ada'da ENOSIS amaçlı darbe yaparak Türkiye'ye Kıbrıs'a askerî müdahalede bulunmaktan başka çare bırakmayan Yunanistan, AB'ye üye olma yolunda teşvik edilmiş ve üye kabul edilmiştir. ENOSIS'i önleyen Türkiye ise Kıbrıs'a müdahalesi sebebiyle ABD'nin üç buçuk yıl süren silâh ambargosuna maruz kalmıştır.

Rumların, Kıbrıs Türk halkını kendi ayrı yönetimlerini ve KKTC'yi kurma mecburiyetinde bırakan uzlaşmaz tutumları göz ardı edilmiş ve KKTC ilân edildi diye Kıbrıs Türk Tarafı'na tecrit tedbirleri uygulanmıştır.

1980-83, 1984-86, 1992-94 dönemlerinde Kıbrıs Türk Tarafı'nın görüşmelerde olumlu davrandığı; Türkiye'nin teşvik rolünü aktif biçimde oynadığı uluslararası çevrelerce zamanında görülmüş ve takdir ifade edilmiş; ancak, bu olgular hafızalarından kısa sürede silinmiştir. AB Yunanistan'ı ve Kıbrıs Rum Kesimini üye kabul etmek için Kıbrıs sorununun çözülmüş olması şartını öne sürmemiştir.

ANNAN Plânı'nı reddeden Rum Tarafı bir hafta sonra AB'ye üye kabul edilmiş; çözüm ve AB üyeliği için "evet" diyen Kıbrıs Türk halkı, üzerindeki tecrit tedbirleriyle AB dışında bırakılmıştır. AB ve ABD, söz verdikleri halde Kıbrıs Türk Tarafı'nın üzerindeki tecridi kaldıracak hiçbir adım atmamıştır. BMGS, Annan'ın Kıbrıs Türk Tarafı'nın tutumu hakkındaki olumlu ifadelerini ve değerlendirmelerini de içeren raporu BM Güvenlik Konseyi'nin önüne dahi getirilmemiş ve rafa kaldırılmıştır. ANNAN Plânı'na ilişkin süreç boyunca Türkiye'nin verdiği gözle görülür desteğe ve referandumun sonuçlarının ortaya koyduğu çarpıcı gerçeklere rağmen, yine de AB, Türkiye'den Kıbrıs konusunda açılımlar yapmasını talep etmeyi sürdürmüştür. 2004'den sonra da, AB Konseyi'nin Bildirilerinde, Ekim 2005'de Türkiye için hazırlanan Müzakere Çerçeve Belgesinde, 2009 yılına ait olanı da dâhil olmak üzere Türkiye ile ilgili yıllık İlerleme Raporlarında, Kıbrıs konusuna ve Türkiye ile Yunanistan arasındaki sorunlara ilişkin koşulların müzakere sürecinde Türkiye'nin önüne konulmasına devam edilmiştir. AB, Türkiye'den, Kıbrıs konusunda, ancak, âdil ve kalıcı bir nihai siyasî çözümden sonra atılması gerekiyorsa düşünülebilecek adımları peşinen atmasını talep etmektedir. 2006 Kasım ayında Türkiye'nin müzakere sürecinde 8 başlığın, Türkiye'nin Kopenhag kriterlerine uyma bakımından karşılaştığı herhangi bir zorluk yüzünden değil, Kıbrıs konusuyla bağlantılı olarak askıya alındığını da bu meyanda hatırlatmakta fayda vardır.

AB Liderleri, AB üyeliğine ehil olma bakımından, Türkiye'nin coğrafî konumu bile günümüzde tartışma konusu yapmaktadırlar. Oysa Doğu Akdeniz'de Türkiye'nin 70 km güneyinde bulunan, Ankara'dan geçen boylamın doğusunda kalan ve Suriye'den sadece 90 km mesafede yer alan Kıbrıs'ın coğrafî konumu, AB üyeliğine ehliyet bakımından sorgulanmış değildir. Aksine, Kıbrıs'ın üyelik müracaatı hakkında AB Komisyonu'nun 1993'de verdiği olumlu mütalâada, Ada'yı üyeliğe ehil yapan faktörler arasında en başta "Kıbrıs'ın coğrafî konumunun" zikredildiği görülür.

Batı'nın tutumu şaşırtıcı değil!
Türkiye'de ve KKTC'de 2003'den itibaren, Kıbrıs'taki çözümsüzlüğün önceki hükümetlerin ve Sayın R. Denktaş'ın çözümsüzlükten yana tutumlarından ileri geldiğini varsayan bir yaklaşım ortaya konulmuştur. Kıbrıs sorununa çözüm aranması ve bulunması sanki sadece Türk Tarafı'na ait bir sorumlulukmuş gibi hareket edilmiştir. Çözüm arayışlarında "bir adım önde yürünürse" ve "masaya çözmek istiyorum diye oturulursa" Kıbrıs sorununun çözüleceğine inanıldığını gösteren söylemler kullanılmıştır. O dönemde AB'den üyelik müzakerelerine başlama tarihi alınması karşılığında Kıbrıs konusunda "taviz verilebileceği" dahi ifade edilmiştir. Kıbrıs sorununun çözümsüzlüğünün gerçek sebepleri araştırılmadan başlatılan girişimler istenen sonuçları vermemiştir. Kıbrıs sorunu çözülmemiştir. Rumlar reddederken Kıbrıslı Türklerin "Kıbrıs Cumhuriyeti'nin" temelinde ve çatısı altındaki bir çözüme "evet" demeleri, üzerlerindeki tecrit tedbirlerinin kaldırılmasını sağlamamıştır. AB üyeliği sürecinde Türkiye'nin önü açılmamıştır. Bu sonuçlar, Kıbrıs sorununun 47 yıldır çözüme kavuşturulamamasının gerçek sebeplerini bilenler için şaşırtıcı olmamıştır.

ANNAN Plânı üzerindeki referandumların gerçekleri ortaya koyan çarpıcı sonuçlarına rağmen, örneğin, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin tanınması konusunda "Avrupa Birliği'nin tanıdığı, uluslararası noktada BM'ye varıncaya kadar hepsinin tanıdığı bir konumda, siz 'ben tanımıyorum' demekle zaten herhangi bir şey elde edemezsiniz; bunların size getireceği, kazandıracağı bir şey yok; biz dünya gerçekleri ile hiçbir zaman çelişmeyi, çatışmayı düşünmüyoruz. Dünya gerçekleri neyi gösteriyorsa biz de bu gerçekler içerisinde yerimizi almaya mecburuz" şeklinde demeçler verilmiştir. Dünya gerçeklerinin dikkate alındığı beyan edilirken, dünyanın Kıbrıs konusuyla ilgili gerçekleri ve Ada'daki gerçekler sanırız göz ardı edilmişlerdir.

Türk basınında ''Biz on yıllarca Kıbrıs'la ilgili mevcut politikaları sürdürmüş olsaydık bugün bizim durumumuz nereye benzerdi biliyor musunuz; aynen Lübnan ile Suriye arasındaki duruma benzerdi. Ve birileri gelir dayatır, 'Kıbrıs'tan çıkın' derdi. Bir yere kadar dayanır, ondan sonra kuzu kuzu çıkardık" şeklindeki demeçler yer almıştır.

Nisan 2004'den sonra bir ABD Kongre heyetinin KKTC'ye gelmesinin ABD'nin KKTC'yi tanıması anlamına geleceği değerlendirilmeleri yapılmış ve "ABD Kongresi heyeti üyeleri KKTC'yi ziyaret ettiler; siyaseten bunun adı 'ben seni tanıyorum' demektir. Tanımadığınız yere gitmezsiniz. Bundan sonra da bu süreç böyle devam edecektir" şeklinde demeçler verilmiştir.

Dönemin KKTC Başbakanı Sayın Talât'ın 2004 Mayıs ayında ABD'yi ziyareti, KKTC'den Başbakan düzeyinde ABD'ye vaki ilk ziyaret olarak takdim edilmiş; bununla beraber, ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell'ın görüştüğü Talât'ın sıfatını "Kıbrıs Türk Toplumu Lideri" olarak zikretmiştir.

Sayın Talât 24 Nisan 2004 referandumlarından sonra verdiği demeçte "BM Genel Sekreteri Kofi Annan'ın hazırlayacağı raporun önemli olduğunu" vurgulamış ve "raporda, Kıbrıs Türk tarafının ve Türkiye'nin çözüm yanlısı olduğunu ifade edilmesi halinde bunun gelecekte büyük avantajlar sağlayacağını" ifade etmiştir. BM Genel Sekreteri Kofi Annan raporunu 28 Mayıs 2004 tarihinde yayınlamış ve Kıbrıs Türk Tarafı'nın ve Türkiye'nin tutumu hakkında olumlu değerlendirmeler yapmıştır. Kıbrıs Türk Tarafı'nın referandumda verdiği olumlu oyların "kendilerini baskı altında tutmanın ve tecrit etmenin bütün mantığını ortadan kaldırmıştır" şeklinde bir ifadeye yer vermiştir. BM Güvenlik Konseyi üyelerini "Kıbrıs Türklerine yönelik kısıtlamaların kaldırılması için öncülük etmeye" çağırmıştır. Bununla beraber, BM Genel Sekreteri Kofi ANNAN'ın bu tarihî önem taşıyan raporu BM Güvenlik Konseyi'nde işleme dahi konulmamıştır. Bu yüzden de, Talât'ın tahmin ve beklentisinin aksine, olumlu raporun Türk Tarafı'na elle tutulur bir avantaj sağlaması mümkün olamamıştır.

Hristofias'ın Rum kesiminde Başkan seçilmesi, önce Sayın Talât ve Sayın Soyer, sonra da Ankara'da Türkiye ve Yunanistan Dışişleri Bakanları tarafından çözüm için "fırsat penceresi" olarak değerlendirilmiştir. BMGS de "fırsat penceresinin" açıldığına inandırılmıştır. 21 Mart 2008 günü, yani Kıbrıs'ta iki Lider'in müzakere sürecini plânlamak ve düzenlemek için buluştukları gün Cumhuriyet Gazetesi'nde "Kıbrıs'ta Fırsat Penceresi mi?" başlığıyla çıkan yazımızda şunları ifade etmiştik:

"Hristofyas'ın yemin törenindeki konuşmasının içeriğinin, 'çözümsüzlük yanlısı' Papadopulos'un 5 yıl önce kendi yemin töreninde ( 28 Şubat 2003 ) yaptığı konuşmanın içeriğiyle karşılaştırılması, iki liderin Kıbrıs sorununun mahiyetine ve ulaşmak istedikleri çözüm şekline dair görüşlerinin birbirininkinden farklı olmadığını çarpıcı biçimde ortaya koymaktadır. İki lider de, görevlerinin başlangıcında, Kıbrıs sorununun Türkiye'nin adayı 'istila ve işgal etmesinin' sonucu olarak ortaya çıktığı iddiasını dile getirmişlerdir. Onlara göre, sorunun çözümünün hedefi, Türk 'istila ve işgalinin' sona erdirilmesi; 'Kıbrıs Cumhuriyeti'nin' ülkesiyle, halkıyla, kurumlarıyla ve ekonomisiyle yeniden birleştirilmesi; yabancı devletlerin garanti hak ve yetkilerinin kaldırılması suretiyle güvenliğin tesis edilmesi ve Türkiye'den gelip yerleşmiş olanların adadan ayrılmalarının sağlanmasıdır. Her ikisinin de çözüm şekli için ortaya koyduğu vizyon 'Kıbrıs Cumhuriyeti'nin' temelinde ve çatısı altında 'birleşik Kıbrıs' devletidir. Çözüm 'Kıbrıs Cumhuriyeti'nin' egemenliğini, bağımsızlığını, toprak bütünlüğünü ve birliğini yeniden tesis etmelidir. 'Kıbrıs Cumhuriyeti'nde' tek halk vardır. Devletin egemenliği ve uluslararası kişiliği de tektir. Birleştikleri bir nokta da çözüm şeklinin 'işleyebilir' (fonksiyonel) olmasıdır... Yeni Rum liderinin pervasızca yaptığı olumsuz açıklamaların KKTC ve Türkiye tarafından ilgili uluslararası mercilerin ve çevrelerin dikkatine getirilmesi ve enerjik protesto teşebbüsleri yapılması gerekirken KKTC'de Cumhurbaşkanı Talat'ın ve Başbakan Soyer'in ve Ankara'da Dışişleri Bakanı Babacan 'ın '2008 içinde çözüm umudundan' bahsetmeleri ve ortada çözüm için 'bir fırsat penceresinin bulunduğunu' öne sürmeleri Kıbrıs ulusal davamız açısından ziyadesiyle düşündürücüdür. Çünkü, Hristofyas'ın beyanları, Talat ' ın ve Hristofyas'ın ideolojik kökenleri aynı iki kardeş partiye, sırasıyla, CTP ve AKEL'e mensup olmalarından öteye, yeni bir görüşme süreci başlatabilmek için taraflar arasında ortak bir nokta bulunmadığını ortaya koymaktadır."

Kıbrıs konusunda gerçekler görülmeye mi başladı?
Başbakan Sayın Erdoğan'ın "Bu AP kör müdür?" şeklindeki haklı tepkisinin ve "Papadopoulos ile Hristofyas'ı "aynı değirmenden çıkan mamûl" olarak nitelemesinin Kıbrıs sorunuyla ilgili gerçeklerin görülmeye başladığının kanıtı olmasını temenni ediyoruz. 2004 tecrübesinden ve AB'nin Türkiye'nin tam üyeliği konusundaki niyetlerinin 2004'den sonra daha da açıklık ve belirginlik kazanmış olmasından sonra KKTC'nin ve Türkiye'nin Kıbrıs'taki gerçeklere uymayan bir çözüm şekli karşısında "diklenmeden dimdik duracağına" inanmak istiyoruz.

Kıbrıs Türk halkı ve Türkiye için en kötü ve hatta tehlikeli çözüm şeklinin, Türkiye de AB'ye tam üye olmadan Kıbrıslı soydaşlarımızın Kıbrıslı Rumlara yamanarak AB'ye katılmaları sonucunu doğuracak çözüm olduğuna dair görüşümüzü bir kere daha ifade etmekte fayda görüyoruz.
HABERİN KAYNAĞI MİLLİ GAZETE
hayatimizanket
hayatimizanket
Admin
Admin

Mesaj Sayısı : 418
Kayıt tarihi : 11/02/10
Yaş : 41
Nerden : İSTANBUL PENDİK

motosiklet forumdaki üyelerin karakteri...
motosiklet forumdaki üyelerin karakteri...:

https://anket.yetkinforum.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz