En son konular
HAKKIMIZDA
HAYATIMIZ-ANKET FORMU
İnternet sektörünün
dinamik yapısı içinde
en iyi hizmeti en uygun
koşullarda sağlayabilmek
amacıyla altyapı çalışmalarına
büyük önem göstererek,
sektörde yenilik ve
teknoloji kullanımı
konusunda öncü olmayı
ilke edinen bir Bilişim,
Tasarım ve Yazılım
geliştiricisidir.
Bugün bulunduğu
konum itibariyle
HAYATIMIZ-ANKET FORMU
sorumluluk ve
yükümlülüklerinin
bilincindedir.
Kaliteyi ilke alan bir anlayışla
geleceğe daha güvenle
bakabilmekte ve
üstlendiği tüm projeleri
büyük başarılar
göstererek
sonuçlandırabilmektedir.
HAYATIMIZ-ANKET FORMU n
amacı bireysel ve kurumsal
müşterilerinin yaşamını
kolaylaştırmak,
tanıtımlarını en uygun-doğru
ve etkili şekilde yapmak,
yeni dünyalara
açılmalarını sağlamak,
bilgiye ulaşmada önlerine
çıkabilecek engelleri ortadan
kaldırmak, çağdaş dünyanın
en önemli iletişim ve
etkilişim aracı haline gelen
İnternet' te yapılabilecekler
konusunda onlara yol göstermek
ve yanlarında olmaktır.
HAYATIMIZ-ANKET FORMU
İnternet konusunda çok
geniş çalışma alanına,
hizmet ve ürün yelpazesine
sahip bir kuruluştur.
Bu hizmetler haber ,
yayın, anket ,forum ,video ,
magazin , gündelik haber ,
spor haberleri ,motor sporları,
web sayfalarının tasarım,
Datacenter,
reklam hizmetleri vb.
HAYATIMIZ-ANKET FORMU
evrak işleri başlıkları
altında toplanabilir.
Verdiğimiz
hizmetlerimizle ilgili daha
geniş bilgiyi ilgili konu
başlıkları altındaki
sayfalarımızdan edinebilirsiniz.Kaostan çıkış reçetesi 08 MART 2010 PZT 01:15
1 sayfadaki 1 sayfası
Kaostan çıkış reçetesi 08 MART 2010 PZT 01:15
Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, hükümet ile yüksek yargı arasında devam eden çatışma ve tartışmanın aslında sistemin yapısından kaynaklandığına dikkat çekerek, bu kaos ve krizin kökünden çözülmesi için 5 maddelik bir teklif getirdi
Kurtulmuş, ABD'de Ermeni soykırımı iddialarıyla ilgili karar karşısında ise, hükümete acilen yapması gereken 3 öneride bulundu. Saadet Partisi Lideri Kurtulmuş, partisinin Afitap Kültür Merkezi'ndeki il başkanları ve il müfettişleri toplantısında gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Başbakan Erdoğan'ın açıklamalarıyla iyice tırmanan yargı krizini değerlendiren Kurtulmuş, konuyu 5 maddede değerlendirdi.
Yargı krizini aşacak 5 soru
1- Gerçekten TBMM, anayasa değişikliği yapabilir mi? Evet. Bize göre TBMM, bütün demokratik eksikliklerine ve siyasal üslup bakımından olgunlaşmamasına rağmen, halk tarafından meşru bir Meclistir. Yenisi gelene kadar, milletin temsilcisidir. Dolayısıyla kimse Anayasa veya yasa yapamaz diye suçlayamaz. Çünkü bu, demokrasiyi eksik anlamaktır. Bu Meclis, Anayasa ve yasa değişiklikleri yapabilir. Türkiye'nin kapsamlı bir anayasa reformuna ihtiyacı vardır. Bu reform asla geciktirilemez. Mevcut TBMM'nin en temel görevi, bu reform adımlarını atmaktır. Türkiye'de, yeni, çağdaş ve katılımcı bir anayasaya ihtiyaç var. Bundan sonra Türkiye ya krizler ve kaosların ülkesi olmaya devam edecektir, ya da köklü bir reform sürecine girecektir. Bir yol ayrımına gelmiştir. İnşallah bu tartışmaları milletin önünü açacak bir reform sürecini başlatır.
2- Sorunun esas mahiyeti nedir? Devlet-millet uyuşmazlığı mı? Evet, ama eksik. Kurumlar arası çatışma mı? Evet doğru ama eksik. Türkiye'deki kaosların, krizlerin esas nedeni, siyasal sistemin yapısından kaynaklanmaktadır. Sistemin adı, her ne kadar adı demokrasi de olsa, açık bir bürokratik oligarşidir. Türkiye'de millet tarafından seçilmemiş ve denetlemeyen kuruluşlar, sistemin üzerinde vesayetçi bir yapı oluşturmaktadır. Sorun, bu yapının nasıl değiştirileceğidir. Sorun, bu vesayetçi yapının nasıl demokratik bir yapı oluşturulacağıdır. Yoksa krizleri tek tek ele alırsak, sorunu asla çözemeyiz. Vesayetçi sistemden neyi kastediyoruz? TBMM, yasama yetkisine sahiptir. Ama bu yetki, ne yazık ki, esas ve şekil bakımından Anayasa Mahkemesi tarafından alınmıştır. Yürütme çok başlı şekilde, çeşitli organlar arasında paylaşılmaktadır. Askeri terfiler YAŞ'ta, iç ve dış güvenlik konuları MGK'da, yargı bürokrasine ilişkin bütün işler HSYK'da, yükseköğretimi planlama, yönetme ve koordine etme YÖK'te, para politikalarını yönetimi ve tayini MB'de, stratejik ekonomik konularındaki yönetim de bağımsız üst kurullardadır. Bakanlar Kurulu ise, bu sınırlar çerçevesinde hareket etmektedir. Ayrıca Bakanlar Kurulu'nun bütün işlemleri Danıştay tarafından kontrol edilmektedir. Bu sistem, milletin içinde olmadığı bir sistemdir. Esas mesele, bu yapının değiştirilmesidir.
3- Vesayetçi yapıdan çıkış yolu nedir? Buradan çıkış yolu, bu kurum ve kuruluşların başına veya içine, Ahmetleri alıp Mehmetleri koymak değildir. HSYK'da o Ahmet yerine bu Ahmet olsa ne fark eder? Ya da YÖK'ün başında o olsa ne olur, bu olsa ne olur? Bu yapı içerisinde herhangi bir şekil veya isim değişikliğinin ne anlamı vardır? Yapılması gereken; yeni, çağdaş ve demokratik bir anayasa ile çıkış yolu bulmaktır. Bir ülkenin siyasi topografyasını dört metin belirler: Anayasa, meclis içtüzüğü, siyasa partiler yasası ve seçim yasası. Bu dört metin, millet tarafından yapılıyorsa, o ülkede demokrasi vardır. Ama yapılar millet iradesine kağıt üzerinde söyleyip gerçekten ortaya koymuyorsa, o ülkede sözde bir demokrasi var demektir. O halde, çıkış yolu; bu ülkenin siyasal topografyasını düzeltmekten geçiyor.
4- Bunu kim yapacak? Yapacak olan milletin bizatihi kendisidir. Açın milletin önünü, bu anayasayı millet yapsın. Anayasa tartışmalarında, iktidar ve muhalefet partilerini gördünüz. CHP ve MHP, en başta Anayasa değişikliğine müsaade etmeyeceğini söylüyor. 22 Temmuz'da yeni Anayasa yapması için milletin oy verdiği iktidar partisi ise, toptan Anayasayı değiştirmeyecek. Anayasa'da birkaç tane rötuş yapıp, bunu milletin önüne getireceğiniz diyor. Bu şuna benziyor: Deprem'de hasar görmüş bir bina. Bu binanın önce çelik konstrüksiyonla sağlamlaştırılmaya ihtiyacı vardır. Sen onun yerine pencerenin rengini beyaz mı yapalım krem rengi mi yapalım, bunun tartışmasını yapıyorsun. Yıllardır bu ülkenin insanlarına, siz bu ülkenin kiracısınız deniliyor. Önünüze konulan metinler, başta anayasa olmak üzere sizin kira kontratınız diyorlar. Bu millet, bu ülkenin kiracısı değil ev sahibidir. Ve ev sahibi millet de, kendi anayasasını yapacaktır.
5-Millet, Anayasa'yı nasıl yapacak? Türkiye'deki mevcut yapılar arasındaki sıkışıklığı açmanın yolu, Anayasa yapması için milletin önünü açmaktır. Anayasa yapıcı bir Meclis oluşturmaktır. Dar bölge, tek milletvekilliği ile seçilecek milletin doğrudan temsilcileriyle, uzlaşma Anayasasını yapmaktır. Elitler, uzlaşmayı kapalı kapılar ardında aramasın. Uzlaşmayı, bu millet kendisi ortaya çıkarsın. Bundan başka da, bu yapıyı değiştirecek bir yol yoktur. Bu Kurucu meclisin vazifesi, sadece Anayasa yapmak olacak. 1 yıl içinde anayasayı yapacak. Bu tasarıyı da millete sunacak. Ve bu metin, milletin yeni Anayasası olacak. Türkiye de bu süreçte, illa bir referanduma gidecekse, Anayasanın 175.maddesini götürmek ve milletin Anayasayı nasıl yapacağını ortaya koymaktır. Türkiye'nin sivilleşmesi ve demokratikleşmesinin bundan başka yolu olmadığını kaydeden Kurtulmuş, yargı-hükümet, asker-sivil hakimiyet tartışmalarının yanlışlığına işaret ederek, "Bunların hiçbirisi diğerine hakim olmasın. Bunların hepsi, vazifesi ayrı olan organlardır. Hepsi, milletin emrinde olsun. Hepsinin işleyişine, sadece milletin kendisi hakim olsun" diye konuştu.
MAHMUTPAŞA ARAŞTIRMASI
Ekonomik durumu Mahmutpaşa'da partisinin yaptığı bir araştırmanın sonuçlarıyla ortaya koyan Saadet Lideri Kurtulmuş, "Türkiye'de uygulanan yanlış ekonomik politikalar nedeniyle tezgah dağılmıştır" dedi. Partisinin İstanbul teşkilatı tarafından Mahmutpaşa'da yapılan araştırmanın da bu sonucu açıkça ortaya koyduğunu kaydeden Kurtulmuş, İstanbul'un en büyük ticaretin merkezi olan Mahmutpaşa esnafının yüzde 25'ine denk gelen 260 işyerinin bizzat ziyaret edilip ekonomik durum ile bilgi alındığını kaydetti. Araştırma sonucunda çok çarpıcı rakamların ortaya çıktığını ifade eden Kurtulmuş, öncelikle 'Mahmutpaşa'da kriz var mı?' sorusuna kriz yok diyenlerin oranının
sadece yüzde 7'de kaldığını, kalan yüzde 93'ünün ise 'kriz var' dediğine dikkat çekti. Kurtulmuş, "Bu çok büyük bir rakam. Krizden herkesin etkilendiğini gösteriyor" dedi. Kurtulmuş, 'Ekonomik kriz, işlerinizi nasıl etkiledi?' sorusuna beş seçenekli cevapta 'kötü ve çok kötü' seçeneğini işaretleyenlerin oranının yüzde 90,2 olduğunu kaydetti. Yine 'Kira gibi sabit giderlerinizi zamanında ödeyebiliyor musunuz?' sorusuna Mahmutpaşa esnafının sadece yüzde 35'inin 'zamanında ödeyebiliyorum' diye cevap verdiğini kaydeden Kurtulmuş, "Geri kalan yüzde 65'i zamanında ödeyemiyorum diyor. Bunların yüzde 10'u da haciz ve icra gibi yasal takip altında olduğunu söylüyor" dedi.
Ekonomiyi kim yönlendiriyor?
Kurtulmuş, alacaklarını zamanında tahsil edemeyenlerinin oranının ise 80 civarında olduğunu belirterek, kriz dönemlerinde kepenk kapatma oldu diyenlerin yüzde 80, 'Sorunlarınızı kimler dinliyor'?' sorusuna ise 'Hiçbiri' diyenlerin oranının yüzde 88.5 olduğunu vurguladı. En önemli sorunun ise 'Sizce Türkiye'de ekonomiyi en çok kim yönlendiriyor?' olduğunu kaydeden Kurtulmuş, "Beş tane seçenek var: Hükümet, ABD, IMF, AB ve millet. Hükümet ve millet diyenlerin toplamı yüzde 25'dir. Halkın yüzde 75'i Türkiye ekonomisini, başkalarının, dışarısının yönlendirdiğine inanıyor. İşte Saadet Partisi'nin milli bir ekonomi stratejisinin ne kadar önemli olduğu burada ortaya çıkıyor" diye konuştu.
SOYKIRIM İDDİASI SİYASİ BASKI ARACI
Saadet Lideri Kurtulmuş, ABD'de Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi'nde Ermeni soykırım iddialarına ilişkin tasarının kabul edilmesini de değerlendirerek, her yıl temcit pilavı gibi gündeme getirilen bu meselenin yıllardır Türkiye üzerinde siyasal baskı aracı olarak kullanıldığını söyledi. Bu sorunun bir asır önce dış güçler ve derin çetelerin yaptığı Müslümanlar ve Ermenilere ilişkin katliamların aydınlatılması için değil bölgenin önemli bir ülkesi olan Türkiye'nin üzerinde siyasi kontrol mekanizması kurmak için gündeme getirildiğini vurgulayan Kurtulmuş, "Asırlardır, Milleti sadıka olarak isimlendirdiğimiz Ermenilerle, Osmanlı arasındaki problemi çözmek istemiyorlar. Herkes buradan Türkiye üzerine nasıl bir baskı kurarız telaşındadır. Ama bu anlamsız ve boş bir uğraştır. Asla hiçbir şekilde sonuç vermeyecektir" dedi. Tasarının kabul edilmesinde söylenin aksine Ermeni lobisinin değil bizzat ABD yönetiminin etkisi olduğunu söyleyen Kurtulmuş, "Bazıları şöyle söylüyor. ABD'de Ermeni lobisi çok kuvvetlidir. Ermeniler, Temsilciler Meclisini kullanıyor. Böylece ABD'lileri yönlendiriyor. Ancak Ermeni lobisi mi ABD'yi kullanıyor, yoksa ABD yönetimi mi el altından Ermeni diasporasını kullanıyor burası açık değildir. Görünen o ki ikincisi daha doğru. ABD yönetimi, Ermeni diasporasını kullanarak, bu süreçleri yönlendiriyor" dedi. ABD'de evet oyu veren milletvekillerine de hatırlatmada bulunan Kurtulmuş, "İlla bir soykırım arayacaksınız, biraz geriye gidin. ABD'de Federal hükümet kurulmadan önce Amerikalı Kızılderililere ne tür soykırımlar yapıldı bunu araştırın" diye konuştu. Bu süreçte izlediği politika nedeniyle Hükümeti de eleştiren Kurtulmuş, "Hükümet, bu süreç içinde eksik işler yapmıştır. Ermenistan açılımı konusunda, hazırlıksız ve iyi planlanmamış bir süreci başlatmışlardır. Komşularla sıfır problem iyi bir temennidir. Ama sadece sizin istemeniz yeterli değil. Komşularınız istemiyorsa, taviz vermekten başka şey değildir" dedi.
HABERİN KAYNAĞI MİLLİ GAZETE
Kurtulmuş, ABD'de Ermeni soykırımı iddialarıyla ilgili karar karşısında ise, hükümete acilen yapması gereken 3 öneride bulundu. Saadet Partisi Lideri Kurtulmuş, partisinin Afitap Kültür Merkezi'ndeki il başkanları ve il müfettişleri toplantısında gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Başbakan Erdoğan'ın açıklamalarıyla iyice tırmanan yargı krizini değerlendiren Kurtulmuş, konuyu 5 maddede değerlendirdi.
Yargı krizini aşacak 5 soru
1- Gerçekten TBMM, anayasa değişikliği yapabilir mi? Evet. Bize göre TBMM, bütün demokratik eksikliklerine ve siyasal üslup bakımından olgunlaşmamasına rağmen, halk tarafından meşru bir Meclistir. Yenisi gelene kadar, milletin temsilcisidir. Dolayısıyla kimse Anayasa veya yasa yapamaz diye suçlayamaz. Çünkü bu, demokrasiyi eksik anlamaktır. Bu Meclis, Anayasa ve yasa değişiklikleri yapabilir. Türkiye'nin kapsamlı bir anayasa reformuna ihtiyacı vardır. Bu reform asla geciktirilemez. Mevcut TBMM'nin en temel görevi, bu reform adımlarını atmaktır. Türkiye'de, yeni, çağdaş ve katılımcı bir anayasaya ihtiyaç var. Bundan sonra Türkiye ya krizler ve kaosların ülkesi olmaya devam edecektir, ya da köklü bir reform sürecine girecektir. Bir yol ayrımına gelmiştir. İnşallah bu tartışmaları milletin önünü açacak bir reform sürecini başlatır.
2- Sorunun esas mahiyeti nedir? Devlet-millet uyuşmazlığı mı? Evet, ama eksik. Kurumlar arası çatışma mı? Evet doğru ama eksik. Türkiye'deki kaosların, krizlerin esas nedeni, siyasal sistemin yapısından kaynaklanmaktadır. Sistemin adı, her ne kadar adı demokrasi de olsa, açık bir bürokratik oligarşidir. Türkiye'de millet tarafından seçilmemiş ve denetlemeyen kuruluşlar, sistemin üzerinde vesayetçi bir yapı oluşturmaktadır. Sorun, bu yapının nasıl değiştirileceğidir. Sorun, bu vesayetçi yapının nasıl demokratik bir yapı oluşturulacağıdır. Yoksa krizleri tek tek ele alırsak, sorunu asla çözemeyiz. Vesayetçi sistemden neyi kastediyoruz? TBMM, yasama yetkisine sahiptir. Ama bu yetki, ne yazık ki, esas ve şekil bakımından Anayasa Mahkemesi tarafından alınmıştır. Yürütme çok başlı şekilde, çeşitli organlar arasında paylaşılmaktadır. Askeri terfiler YAŞ'ta, iç ve dış güvenlik konuları MGK'da, yargı bürokrasine ilişkin bütün işler HSYK'da, yükseköğretimi planlama, yönetme ve koordine etme YÖK'te, para politikalarını yönetimi ve tayini MB'de, stratejik ekonomik konularındaki yönetim de bağımsız üst kurullardadır. Bakanlar Kurulu ise, bu sınırlar çerçevesinde hareket etmektedir. Ayrıca Bakanlar Kurulu'nun bütün işlemleri Danıştay tarafından kontrol edilmektedir. Bu sistem, milletin içinde olmadığı bir sistemdir. Esas mesele, bu yapının değiştirilmesidir.
3- Vesayetçi yapıdan çıkış yolu nedir? Buradan çıkış yolu, bu kurum ve kuruluşların başına veya içine, Ahmetleri alıp Mehmetleri koymak değildir. HSYK'da o Ahmet yerine bu Ahmet olsa ne fark eder? Ya da YÖK'ün başında o olsa ne olur, bu olsa ne olur? Bu yapı içerisinde herhangi bir şekil veya isim değişikliğinin ne anlamı vardır? Yapılması gereken; yeni, çağdaş ve demokratik bir anayasa ile çıkış yolu bulmaktır. Bir ülkenin siyasi topografyasını dört metin belirler: Anayasa, meclis içtüzüğü, siyasa partiler yasası ve seçim yasası. Bu dört metin, millet tarafından yapılıyorsa, o ülkede demokrasi vardır. Ama yapılar millet iradesine kağıt üzerinde söyleyip gerçekten ortaya koymuyorsa, o ülkede sözde bir demokrasi var demektir. O halde, çıkış yolu; bu ülkenin siyasal topografyasını düzeltmekten geçiyor.
4- Bunu kim yapacak? Yapacak olan milletin bizatihi kendisidir. Açın milletin önünü, bu anayasayı millet yapsın. Anayasa tartışmalarında, iktidar ve muhalefet partilerini gördünüz. CHP ve MHP, en başta Anayasa değişikliğine müsaade etmeyeceğini söylüyor. 22 Temmuz'da yeni Anayasa yapması için milletin oy verdiği iktidar partisi ise, toptan Anayasayı değiştirmeyecek. Anayasa'da birkaç tane rötuş yapıp, bunu milletin önüne getireceğiniz diyor. Bu şuna benziyor: Deprem'de hasar görmüş bir bina. Bu binanın önce çelik konstrüksiyonla sağlamlaştırılmaya ihtiyacı vardır. Sen onun yerine pencerenin rengini beyaz mı yapalım krem rengi mi yapalım, bunun tartışmasını yapıyorsun. Yıllardır bu ülkenin insanlarına, siz bu ülkenin kiracısınız deniliyor. Önünüze konulan metinler, başta anayasa olmak üzere sizin kira kontratınız diyorlar. Bu millet, bu ülkenin kiracısı değil ev sahibidir. Ve ev sahibi millet de, kendi anayasasını yapacaktır.
5-Millet, Anayasa'yı nasıl yapacak? Türkiye'deki mevcut yapılar arasındaki sıkışıklığı açmanın yolu, Anayasa yapması için milletin önünü açmaktır. Anayasa yapıcı bir Meclis oluşturmaktır. Dar bölge, tek milletvekilliği ile seçilecek milletin doğrudan temsilcileriyle, uzlaşma Anayasasını yapmaktır. Elitler, uzlaşmayı kapalı kapılar ardında aramasın. Uzlaşmayı, bu millet kendisi ortaya çıkarsın. Bundan başka da, bu yapıyı değiştirecek bir yol yoktur. Bu Kurucu meclisin vazifesi, sadece Anayasa yapmak olacak. 1 yıl içinde anayasayı yapacak. Bu tasarıyı da millete sunacak. Ve bu metin, milletin yeni Anayasası olacak. Türkiye de bu süreçte, illa bir referanduma gidecekse, Anayasanın 175.maddesini götürmek ve milletin Anayasayı nasıl yapacağını ortaya koymaktır. Türkiye'nin sivilleşmesi ve demokratikleşmesinin bundan başka yolu olmadığını kaydeden Kurtulmuş, yargı-hükümet, asker-sivil hakimiyet tartışmalarının yanlışlığına işaret ederek, "Bunların hiçbirisi diğerine hakim olmasın. Bunların hepsi, vazifesi ayrı olan organlardır. Hepsi, milletin emrinde olsun. Hepsinin işleyişine, sadece milletin kendisi hakim olsun" diye konuştu.
MAHMUTPAŞA ARAŞTIRMASI
Ekonomik durumu Mahmutpaşa'da partisinin yaptığı bir araştırmanın sonuçlarıyla ortaya koyan Saadet Lideri Kurtulmuş, "Türkiye'de uygulanan yanlış ekonomik politikalar nedeniyle tezgah dağılmıştır" dedi. Partisinin İstanbul teşkilatı tarafından Mahmutpaşa'da yapılan araştırmanın da bu sonucu açıkça ortaya koyduğunu kaydeden Kurtulmuş, İstanbul'un en büyük ticaretin merkezi olan Mahmutpaşa esnafının yüzde 25'ine denk gelen 260 işyerinin bizzat ziyaret edilip ekonomik durum ile bilgi alındığını kaydetti. Araştırma sonucunda çok çarpıcı rakamların ortaya çıktığını ifade eden Kurtulmuş, öncelikle 'Mahmutpaşa'da kriz var mı?' sorusuna kriz yok diyenlerin oranının
sadece yüzde 7'de kaldığını, kalan yüzde 93'ünün ise 'kriz var' dediğine dikkat çekti. Kurtulmuş, "Bu çok büyük bir rakam. Krizden herkesin etkilendiğini gösteriyor" dedi. Kurtulmuş, 'Ekonomik kriz, işlerinizi nasıl etkiledi?' sorusuna beş seçenekli cevapta 'kötü ve çok kötü' seçeneğini işaretleyenlerin oranının yüzde 90,2 olduğunu kaydetti. Yine 'Kira gibi sabit giderlerinizi zamanında ödeyebiliyor musunuz?' sorusuna Mahmutpaşa esnafının sadece yüzde 35'inin 'zamanında ödeyebiliyorum' diye cevap verdiğini kaydeden Kurtulmuş, "Geri kalan yüzde 65'i zamanında ödeyemiyorum diyor. Bunların yüzde 10'u da haciz ve icra gibi yasal takip altında olduğunu söylüyor" dedi.
Ekonomiyi kim yönlendiriyor?
Kurtulmuş, alacaklarını zamanında tahsil edemeyenlerinin oranının ise 80 civarında olduğunu belirterek, kriz dönemlerinde kepenk kapatma oldu diyenlerin yüzde 80, 'Sorunlarınızı kimler dinliyor'?' sorusuna ise 'Hiçbiri' diyenlerin oranının yüzde 88.5 olduğunu vurguladı. En önemli sorunun ise 'Sizce Türkiye'de ekonomiyi en çok kim yönlendiriyor?' olduğunu kaydeden Kurtulmuş, "Beş tane seçenek var: Hükümet, ABD, IMF, AB ve millet. Hükümet ve millet diyenlerin toplamı yüzde 25'dir. Halkın yüzde 75'i Türkiye ekonomisini, başkalarının, dışarısının yönlendirdiğine inanıyor. İşte Saadet Partisi'nin milli bir ekonomi stratejisinin ne kadar önemli olduğu burada ortaya çıkıyor" diye konuştu.
SOYKIRIM İDDİASI SİYASİ BASKI ARACI
Saadet Lideri Kurtulmuş, ABD'de Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi'nde Ermeni soykırım iddialarına ilişkin tasarının kabul edilmesini de değerlendirerek, her yıl temcit pilavı gibi gündeme getirilen bu meselenin yıllardır Türkiye üzerinde siyasal baskı aracı olarak kullanıldığını söyledi. Bu sorunun bir asır önce dış güçler ve derin çetelerin yaptığı Müslümanlar ve Ermenilere ilişkin katliamların aydınlatılması için değil bölgenin önemli bir ülkesi olan Türkiye'nin üzerinde siyasi kontrol mekanizması kurmak için gündeme getirildiğini vurgulayan Kurtulmuş, "Asırlardır, Milleti sadıka olarak isimlendirdiğimiz Ermenilerle, Osmanlı arasındaki problemi çözmek istemiyorlar. Herkes buradan Türkiye üzerine nasıl bir baskı kurarız telaşındadır. Ama bu anlamsız ve boş bir uğraştır. Asla hiçbir şekilde sonuç vermeyecektir" dedi. Tasarının kabul edilmesinde söylenin aksine Ermeni lobisinin değil bizzat ABD yönetiminin etkisi olduğunu söyleyen Kurtulmuş, "Bazıları şöyle söylüyor. ABD'de Ermeni lobisi çok kuvvetlidir. Ermeniler, Temsilciler Meclisini kullanıyor. Böylece ABD'lileri yönlendiriyor. Ancak Ermeni lobisi mi ABD'yi kullanıyor, yoksa ABD yönetimi mi el altından Ermeni diasporasını kullanıyor burası açık değildir. Görünen o ki ikincisi daha doğru. ABD yönetimi, Ermeni diasporasını kullanarak, bu süreçleri yönlendiriyor" dedi. ABD'de evet oyu veren milletvekillerine de hatırlatmada bulunan Kurtulmuş, "İlla bir soykırım arayacaksınız, biraz geriye gidin. ABD'de Federal hükümet kurulmadan önce Amerikalı Kızılderililere ne tür soykırımlar yapıldı bunu araştırın" diye konuştu. Bu süreçte izlediği politika nedeniyle Hükümeti de eleştiren Kurtulmuş, "Hükümet, bu süreç içinde eksik işler yapmıştır. Ermenistan açılımı konusunda, hazırlıksız ve iyi planlanmamış bir süreci başlatmışlardır. Komşularla sıfır problem iyi bir temennidir. Ama sadece sizin istemeniz yeterli değil. Komşularınız istemiyorsa, taviz vermekten başka şey değildir" dedi.
HABERİN KAYNAĞI MİLLİ GAZETE
hayatimizanket- Admin
- Mesaj Sayısı : 418
Kayıt tarihi : 11/02/10
Yaş : 41
Nerden : İSTANBUL PENDİK
motosiklet forumdaki üyelerin karakteri...
motosiklet forumdaki üyelerin karakteri...:
Similar topics
» Güvenliğimiz için 10 MART 2010 ÇAR 01:20
» Geç mi kaldım? 10 MART 2010 ÇAR 01:55
» Amerikan çalımı 10 MART 2010 ÇAR 01:25
» Marka takıntım var 04 MART 2010
» “Kamu Diplomasisi…” 04 MART 2010
» Geç mi kaldım? 10 MART 2010 ÇAR 01:55
» Amerikan çalımı 10 MART 2010 ÇAR 01:25
» Marka takıntım var 04 MART 2010
» “Kamu Diplomasisi…” 04 MART 2010
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Çarş. Haz. 02, 2010 8:06 pm tarafından hayatimizanket
» Facebook'un Google'ı bitirme planı
C.tesi Nis. 24, 2010 2:12 pm tarafından hayatimizanket
» Nihat Genç bombaladı
C.tesi Nis. 24, 2010 1:49 pm tarafından hayatimizanket
» Galatasaray- Bursaspor 82. randevuda
C.tesi Nis. 24, 2010 1:44 pm tarafından hayatimizanket
» Jet Fadıl Almanya'da
C.tesi Nis. 24, 2010 1:33 pm tarafından hayatimizanket
» Amatör Sporlar Güney Amerika şanssız geldi
Perş. Mart 11, 2010 3:04 pm tarafından hayatimizanket
» Amerikan çalımı 10 MART 2010 ÇAR 01:25
Çarş. Mart 10, 2010 8:41 am tarafından hayatimizanket
» Geç mi kaldım? 10 MART 2010 ÇAR 01:55
Çarş. Mart 10, 2010 8:30 am tarafından hayatimizanket
» Güvenliğimiz için 10 MART 2010 ÇAR 01:20
Çarş. Mart 10, 2010 7:49 am tarafından hayatimizanket
» “HSYK, hakim ve savcı bağımsızlığını tehdit ediyor” 10 MART 2010 ÇAR 00:09
Çarş. Mart 10, 2010 7:43 am tarafından hayatimizanket
» Depremzedeler soğukla mücadele ediyor 10 MART 2010 ÇAR 00:12
Çarş. Mart 10, 2010 7:39 am tarafından hayatimizanket
» Şemdinli’de yine mayın 1 asker daha şehit 10 MART 2010 ÇAR 00:05
Çarş. Mart 10, 2010 7:35 am tarafından hayatimizanket
» Dünyanın En Büyük 3. Tohum Gen Bankası Açıldı
Ptsi Mart 08, 2010 4:17 am tarafından hayatimizanket
» AK PARTi GRUP TOPLANTISI 02.03.2010
Ptsi Mart 08, 2010 4:14 am tarafından hayatimizanket
» Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Kuruluş Yıldönümü
Ptsi Mart 08, 2010 4:13 am tarafından hayatimizanket
» Türk Patent 2009 Ödül Töreni Başbakan Erdoğan:"Dünya Küçülüyor, Fakat Türkiye Büyüyor"
Ptsi Mart 08, 2010 4:09 am tarafından hayatimizanket
» ****** Havaalanı'nda yangın
Ptsi Mart 08, 2010 3:00 am tarafından hayatimizanket
» Linçten nasıl kurtuldular?
Ptsi Mart 08, 2010 2:56 am tarafından hayatimizanket
» Kara kış geri geldi
Ptsi Mart 08, 2010 2:47 am tarafından hayatimizanket
» Mary Wollstonecraft, İnsan Hakları ve Kadın Hakları Üzerine 04/03/2010
Ptsi Mart 08, 2010 2:38 am tarafından hayatimizanket
» Diyarbakır’da yüksek gerilim 07 MART 2010 PAZ 02:25
Ptsi Mart 08, 2010 1:53 am tarafından hayatimizanket
» İstanbul’un 'Miras'ı okurlarla 07 MART 2010 PAZ 00:40
Ptsi Mart 08, 2010 1:50 am tarafından hayatimizanket
» Dalıştan Ertuğrul Fırkateyni çıktı 07 MART 2010 PAZ 00:45
Ptsi Mart 08, 2010 1:47 am tarafından hayatimizanket
» ‘Kayıp Ruhlar Kıraathanesi’ kitabının yazarı Recep Şükrü Güngör Şiir şah, hikâye vezir 08 MART 2010 PZT 00:30
Ptsi Mart 08, 2010 1:44 am tarafından hayatimizanket
» Kilise’nin gençlik sorumlusuydu, sorularının cevabını İslam’da buldu ‘O Müslüman’ı gördüm ve İslam’a döndüm’ 07 MART 2010 PAZ 00:00
Ptsi Mart 08, 2010 1:40 am tarafından hayatimizanket
» Hava sıcaklıklarında önemli değişim 07 MART 2010 PAZ 15:32
Ptsi Mart 08, 2010 1:34 am tarafından hayatimizanket
» AGD Genel Başkanı İlyas Tongüç Medeniyetimizin lügatında soykırım yok 08 MART 2010 PZT 01:05
Ptsi Mart 08, 2010 1:30 am tarafından hayatimizanket
» Saadet Partisi Kadın Kolları Genel Başkanı Ayşenur Tekdal’dan Kadınlar Günü mesajı “Kadın artık reklam ve sömürü aracı olarak kullanılmasın” 08 MART 2010 PZT 01:10
Ptsi Mart 08, 2010 1:27 am tarafından hayatimizanket
» Kaostan çıkış reçetesi 08 MART 2010 PZT 01:15
Ptsi Mart 08, 2010 1:24 am tarafından hayatimizanket
» Rezil Oyun Bitsin Artık 08 MART 2010 PZT 01:20
Ptsi Mart 08, 2010 1:21 am tarafından hayatimizanket
» O da insan! 7 Mart 2010, Pazar
Paz Mart 07, 2010 8:08 am tarafından hayatimizanket
» USF-1 Formula'dan çekildi 04 Mart 2010 Perşembe 15:07
Paz Mart 07, 2010 7:52 am tarafından hayatimizanket
» Schumacher heyecanla bekliyor 06 Mart 2010 Cumartesi 21:23
Paz Mart 07, 2010 7:50 am tarafından hayatimizanket
» Sağlam olaylı maçı değerlendirdi 07 Mart 2010 Pazar 00:00
Paz Mart 07, 2010 7:44 am tarafından hayatimizanket
» Trabzonspor son dakikalarda coştu 07 Mart 2010 Pazar 00:01
Paz Mart 07, 2010 7:41 am tarafından hayatimizanket
» Diyarbakırlı eski futbolcu acı konuştu 07 Mart 2010 Pazar 00:01
Paz Mart 07, 2010 7:38 am tarafından hayatimizanket
» İstanbul Park'ta Mutlu Son 06.03.2010 12:06:00
Paz Mart 07, 2010 7:27 am tarafından hayatimizanket
» Müslüman mucidler nerede? 07 MART 2010 PAZ 02:45
Paz Mart 07, 2010 6:47 am tarafından hayatimizanket
» Kadınlar diri diri gömülüyor! 07 MART 2010 PAZ 02:50
Paz Mart 07, 2010 6:45 am tarafından hayatimizanket
» Kapitalizmin dini imanı paradır 07 MART 2010 PAZ 02:55
Paz Mart 07, 2010 6:43 am tarafından hayatimizanket
» Bakan bombaladı: "Halkımız rezaleti canlı izledi"
Paz Mart 07, 2010 5:14 am tarafından hayatimizanket
» ******: "Açılımlar iflas etmiştir..."
Paz Mart 07, 2010 5:04 am tarafından hayatimizanket
» AİHM'den KKTC lehine tarihi karar
Paz Mart 07, 2010 5:01 am tarafından hayatimizanket
» Mescidi Aksa’yı bekleyen büyük tehlike 06 MART 2010 CMT 11:16
Paz Mart 07, 2010 3:11 am tarafından hayatimizanket
» Trabzonspor 1 G.Birliği 1 CANLI 06 Mart 2010 Cumartesi 18:38
C.tesi Mart 06, 2010 7:58 pm tarafından hayatimizanket
» "Tarih yeniden yazılıyor" 06 Mart 2010 Cumartesi 12:04
C.tesi Mart 06, 2010 7:48 pm tarafından hayatimizanket
» Diyabakır'da olaylı maç 06 Mart 2010 Cumartesi 15:20
C.tesi Mart 06, 2010 7:43 pm tarafından hayatimizanket
» Emniyet amirine tutuklama 06 Mart 2010 Cumartesi 11:01
C.tesi Mart 06, 2010 7:39 pm tarafından hayatimizanket
» Trakya'da kar yağışı başladı 06 Mart 2010 Cumartesi 12:50
C.tesi Mart 06, 2010 7:25 pm tarafından hayatimizanket
» HÜKÜMET'İ UYARDI 05/03/2010 / 17:30
Cuma Mart 05, 2010 9:15 pm tarafından hayatimizanket